• Sağlık için güçlü silah: Sarılmak…

    Sarılmak, birbirimizi kucaklamak, içimizden gelen sevgi dolu bir hareket. Sevdiklerimize sarıldığımızda onlar tarafından kucaklandığımızda kendimizi güvende hissedip rahatlarız. Rahatlatan bir insan dokunuşu ile tüm sinir sistemimiz de rahatlar. Yani sarılmanın çok yalın ve sade gücü vardır. Ve hayat, insan hikâyeleri ve dokunuşları ile doludur. Etrafımızda sevdiğimiz insanlar olunca, etrafımızda sevdiklerimiz olunca, tatmin edici ve sağlıklı bir hayat yaşar bir hale geliriz. Sarılma da bu insan dokunuşlarının temelinde yer alır.

    19:01:44 | 2024-06-16

    Heyecanlı, mutlu, üzgün olduğumuzda veya rahatlamaya çalıştığımızda içgüdüsel olarak çevremizde sevdiklerimize sarılırız. Sarılmak bizi sakinleştirir, rahatlatır ve güvende hissettirir ama bunun nasıl olduğuyla ilgili ise çoğumuzun bir fikri yok…

    Bilim insanlarına göre, sarılmanın faydaları, birini kollarınıza aldığınızda hissettiğiniz duygusallığın ötesine geçer. Araştırmalar, sevdiklerinize sık sık sarılmanın, beyniniz ve vücudunuz üzerinde olumlu etkileri olabileceğini kanıtlıyor. Görünen o ki, iyi hissetmek, stresinizi azaltmak, iletişim becerilerinizi geliştirmek, daha mutlu ve sağlıklı olmak istiyorsanız sevdiklerinize daha fazla sarılmanız gerekiyor.

    SARILMANIN ARDINDAKİ BÜYÜK SIR: OKSİTOSİN

    Sinir sisteminde iletimden sorumlu bir hormon olan oksitosin, beynin hipotalamus bölgesinde üretilir ve doğum, emzirme, empati, cinsel aktivite, güven duygusunun gelişimi gibi birçok sürece dahil olur. Oksitosin bilim dünyasında “aşk/sarılma hormonu” olarak adlandırılır. İlginç şekilde çiftler, anne ve çocuklar ve hatta köpekler ve sahipleri arasında bile duygusal bağ kurulmasını sağlar.

    Oksitosin hormonunun, kişilerin birbiriyle derin ve kalıcı bağlar geliştirmesine yardımcı olduğu bilindiği gibi, aynı zamanda zevk hissi veren ve ruh halinizi iyileştiren doğal endorfin hormonlarının salgılanmasını teşvik ettiği de keşfedilmiştir. Dolayısıyla oksitosin hormonu, ruh halinizle oldukça içiçedir, eksikliği; sinirlilik, anksiyete, zayıf iletişim, bağlılıktan yoksun cinsellik, uyku bozuklukları, yaşam sevinci eksikliği, orgazma ulaşma zorluğu ve kadınlarda vajinal kuruluk gibi pek çok soruna yol açabilir. Hamilelik sonrasında düşük oksitosin düzeyine sahip kadınların, birkaç yıl içinde eşlerinden ayrılma olasılıkları daha yüksek. Oksitosinin yüksek olması ise hem doğumdan sonra bebekle anne arasındaki bağı güçlendiriyor hem de stresi azaltarak kişisel ilişkileri iyi yönde etkiliyor.

    Sarılmanın oksitosin hormonunun salınması gibi beraberinde getirdiği bir dizi reaksiyon, bakın size nasıl faydalar sağlıyor:

    1. SARILMAK BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİZİ GÜÇLENDİRİR

    Şaşırtıcı ama sarılmak, bağışıklık sisteminizi güçlendirir. Sarılmayla meydana gelen göğüs kemiği üzerindeki hafif baskı, bizi hastalıklardan koruyan beyaz kan hücrelerinin üretimini düzenleyen ve dengeleyen timüs bezini uyarır. Timüs bezi bağışıklık sisteminin merkezidir ve timüs bezi ne kadar titreşirse, bağışıklık sistemi o kadar güçlü olur. Beyaz kan hücrelerinin mikroplarla nasıl savaşacaklarını öğrendikleri yer burasıdır. Öte yandan, timüs bezinin iyi ruh halinden sorumlu endorfin ve serotonin gibi hormonlarla da ilişkili olduğu bilinmektedir. Timüs bezi daha az titreşiyorsa, bu hormonların salınımı da düşer. Sarılarak hem oksitosin hormonunu aktive edersiniz hem de timüs bezlerini çalıştırır, bağışıklığı güçlendirir ve stresi, anksiyeteyi ve depresyonu hayatınızdan uzaklaştırırsınız. Ayrıca, sarılma ve bağışıklık üzerine yapılan çalışmalarda, yüksek oksitosin seviyelerine sahip kişilerin soğuk algınlığı gibi hastalıklara karşı daha dirençli olduğu veya belirtilerinin daha hafif olduğu görülmüştür.

    2. SARILMAK KALP VE SİNİR SİSTEMİ SAĞLIĞINIZ İÇİN İYİDİR

    Sarılmak kalp sağlığınızı destekler. Sarılma ile birlikte, cildinizin altındaki basınç reseptörleri uyarılır. Bu reseptörlerin uyarılmasıyla vagus siniriniz tetiklenir. Vagus siniri, kan basıncı gibi vücuttaki pek çok hayati işlevin düzenlenmesinde önemli rol oynar. Sarıldığınızda vagus sinirlerinizin uyarılmasıyla kan basıncınız düşer ve sakinleşirsiniz. Ayrıca, vagus siniri uyarılması, oksitosin seviyelerindeki artışı da tetikler. Yapılan çalışmalar, yüksek oksitosin seviyelerinin düşük kalp ve damar ve sempatik sinir sistemi stresiyle ilişkili olduğunu gösteriyor. Yüksek oksitosin düzeyleri, tansiyon düşürülmesinde etkilidir.

    3. SARILMAK SİZİ MUTLU EDER

    Sarılmak, vücudumuzda çok sayıda hormonun salınmasına neden olur. Sarılmayla birlikte seviyeleri yükselen oksitosin, kan basıncında ve stres hormonunda azalmaya neden olur. Serotonin ve dopamin gibi iyi hissettiren hormon seviyelerini arttırır ve depresyon ve kaygı gibi rahatsızlıkları azaltır. Dopamin konsantrasyon, motivasyon ve öfori hissiyle ilişkilidir. Oksitosin enjekte edilen hayvan çalışmalarında, depresif semptomlar azalmıştır.

    4. SARILMAK İYİ BİR AĞRI KESİCİDİR

    Araştırmalar, sarılmanın ağrıları hafifletebileceğini gösteriyor. Çünkü sarılmak kasları gevşetir, vücuttaki gerilimi serbest bırakır. Yumuşak dokulara kan dolaşımını artırarak ağrıları yatıştırır. Özellikle oksitosinin salgılanması ve timüs bezinin uyarılmasıyla, bağışıklık işlevinin iyileştirilerek ağrı toleransının artırılabileceğine dair kanıtlar bulunuyor. Örneğin daha sık sarılan yüksek oksitosin seviyelerine sahip çiftlerin yaralarının daha hızlı iyileştiği keşfedildi. Daha yakın zamanlarda yapılan bir çalışmada ise, oksitosinin ağrı kesici etkilere sahip olduğu kanıtlandı.

    5. SARILMAK İLETİŞİM BECERİLERİNİZİ GÜÇLENDİRİR

    İnsan iletişiminin çoğu sözlü olarak veya yüz ifadeleriyle gerçekleşir. Ancak dokunma, insanların birbirlerine mesaj gönderebilmelerinin önemli bir yoludur. Bilim insanları, vücudun farklı yerlerine dokunarak başkalarına geniş bir yelpazede duygular ifade edilebildiğini buldu. Öte yandan biyolojik olarak sarılmayla birlikte yükselen oksitosin seviyeleri, bazı çalışmalarda kişilerin iletişim becerilerini güçlendirdi. Hatta uzun zamandır otizm spektrumu hastalarının düşük oksitosin seviyelerine sahip olduğu biliniyor. Bazı küçük çaplı araştırmalar, iletişim becerileri zayıf olan, yabancılarla konuşma ve göz teması kurma zorluğu çeken otizmli insanların, oksitosin seviyelerinin artmasıyla iletişimde daha az zorluk yaşadığını ortaya koyuyor.

    6. SARILMAK BEYİN GELİŞİMİNİ DESTEKLER

    Çocuklarınıza sarılarak beyin gelişimlerine destek olabileceğinizi biliyor muydunuz? Amerikalı araştırmacılar, 2017’de gerçekleştirdikleri bir çalışmada, ebeveynlerinden daha fazla fiziki duygusal temas gören bebeklerin beyinlerinin daha güçlü tepkiler verdiğini saptadılar. Bu bebeklerde sinir hücrelerinin işlevini görmesini sağlayan gri madde aktivitesinde daha fazla artış olduğu tespit edildi. Öte yandan, sarılmayla birlikte bebeklerin beyin gelişiminden beslenmesine kadar pek çok konuda etkili olan hormonlar uyarılıyor ve sarılma bebeklerde yaşam boyu duygusal ve empati gelişimini de sağlıyor.